0

"şimdi"

"ne geç  geldik birbirimize ne de erken
tam zamanı karşılaşmamızın
geçmişin tecrübe, geleceğin ise 'şimdi' ile kıymetli olduğunu bildiğimizden -tam zamanı."

ama şimdi'yi öldürmekti şimdi işim.
ya da hayallerimdi şimdi'nin katili.
çünkü aslında ben hiç istemedim öldürmek
ama korkmuştu belki içim.
içimin içinde hayallerimle ortak idi belki korkularım
korkularımdır belki de katili şimdi'nin.
bilemedim.
faili meçhul idi şimdi.

ölmüş müydü ki?
öldürebilmiş miydik?

ya ölmediyse!!
koruyabilir miyim şimdiyi içimin içinin içinden?



0

aklım bir sarkaç

"Bu, motivasyon eksikliği değil amaçsızlık!" dedi yemek yemeyi bile unutan kadın. Yaşamak amacı değilmiş gibi. Ne yaşamak ne de ölmek umurunda değildi belki de. Boşlukta salınan bir sarkaç gibiydi.


Şimdi bir sarkaç dengeye ulaşmaya çalışır,Döner durur kendince,Dünya döndükçe...


30.12.2016

3

İçsel Konuşmalar-1

ne yapsan olmaz
nereden baksan dolmaz bardak
ya kabul edeceksin ya terki diyar
başka çözüm bilmez insan
konuşmak mı!
o da ne ?
insan dediğin fikir alışverişi yapabilir mi?
ne haddine!
belki ters söylemiştir atalar sözü
hayvanlar konuşur da insanlar koklaşır
koklaşmadan yürümüyorsa demek!
baksana ki;
dünya üzerinde nerede olursa olsun,
aynı tür bir şekilde aynı dilden anlaşırken
insan dediğin türlü türlü dilde
insan dediğin bencil
insan dediğin ayrımcı

pişmanlıklar olmasın keşkeler de
olmasın elbette
kim ister ki!
kim ister istemediği bir hayatı yaşamayı?
mecburiyet diye bir sebep var mıdır 'içim?
var mıdır?
hayat mı mecbur kılar seni?
kader midir? yazgı mıdır?
insana "akıl" ne içindir?
kaderi sorgusuz sualsiz yaşasın diye mi?
yoksa sadece "yaşayabilsin" diye mi?
aslında,
kalp dediğin kendi kendine  atar da
hayat bir şekilde sürer gider 'içim,
sürer gider...
belki de keşke'siz hayat sahipleri
"akıllı kalp" sahipleridir 'içim..
ah 'içim ah!
kalbime akıl, aklıma sağlık dile..
hep dile..
ben unutmuşken de dile!
zira benim kendime bir şey dilemeye
ne zamanım ne de  takatim kalmakta
bir yardım bir destek beklerim ya 'içim
yıllardır beklerim hani
yoktur
olamazdır
imkansızdır
neden olamazdır??
çünkü
herkes ama herkes bencildir
bencil olmadığını savunan bile!
herkes kendi içine döner söylenir 'içim
benim sana döndüğüm gibi
döner dururuz içlerimizle, -karşılıklı
alt kümeleri ayrık, kesişen kümeler gibiyizdir.
herkes böyledir ki
tam bir kesişme, eşleşme olmaz.
belki de doğa kanunudur ha 'içim..
doğaya aykırıdır,
başka birinin içini görmesi,
görmek istemesi, kendi içine hainliktir(!)
korkmak mıdır,nedir?
nedir yani!
birinin içini görünce kendi içini görememekten mi korkar acaba insan?
kendinden vazgeçmek midir ki
başkasını hayatını kendi hayatına dahil etmek.

neyse 'içim neyse
neyse ne!!
bize ne(!)
tek olmak zor ya hani
biz demek bile güzel 'içim
biraz psikotik ama güzel: )

3

mükemmel erkeği beklerken!

Kızlar, hadi itiraf edelim bir çoğumuz böyleyiz!

Nasıl saçma bir hayalim var, hep vardı ve var olmaya devam ediyor.. Kahretsin!! Niye böyle bilemiyorum, masallar yüzünden diyor bir çok kişi, masallar yüzünden belki bir de best-seller aşk romanları ya da Hollywood'un romantik komedi filmlerinden dolayı kızlar beyaz atlı prenslerini bekler! Ki gerçeği de biliriz aslında beklerken; beyaz atlı prensler sadece masallardadır! Ama yine de bekleriz, bekleriz.. Bulduk deriz bi bakarız kara şövalye çıkmıştır, hüsrandır büyük bekleyişin sonu! Ama yine de vazgeçmeyiz bekleyişimizden çünkü optimist masalcı tarafımız bunu da şöyle bertaraf eder, beyaz atlı prens gelince aradaki farkı anlayasın diye, aslında prensinin kıymetini bilesin diye çıkmıştır karşına kara şövalye! Dünyada her şey zıtlarıyla var olmuştur ya hani, bizim kaderimizde bu kurala uyar, uymalıdır, kötü olmalıdır ki iyinin kıymetini bilelim değil mi ama! 


Acaba? Neden? Bence!

Erkekler de bir prenses arar mı ki kendine? İç sesim "cık! hiç sanmıyorum!" diyor. 
Kadınlarda ki bu bekleyişin sebebi nedir ki? Sanırım ataerkil toplumun kız çocuklarına bebekliklerinden başlayan bir "Sen dişisin, güçsüzsün, korumasızsın, duygusalsın. Bir erkeğin koruması altında olman gerekir. Ve bu erkek ilk ve tek olmalıdır. Bir olmalıdır." düşüncesinin işlenmesi. Evet bu olabilir gibi! 
Ya da doğa kanunları bunu böyle istiyordur. Kadınlar en iyi genlere sahip bir yavru dünyaya getirmek için iyi genlere sahip bir adam bekleme gibi bir koda sahipken, erkekler sadece kendi genlerini yayma koduna sahipler! Olabilir mi bu da olabilir! Neyse bu kısım araştırılmalı! 
Toplumsal öğreti teorisine dönersek, sana böyle öğretiledursun kendini bildin bileli ve sonra sen gel de bekleme! 

Lafı uzatmanın bi manası var mı! Bence yok! Bir yıldız kayar ve dilek tutulur, bu kadar umutsuzdur!

Şanslı kadınlar da var tabi hemen bulurlar ve mutlu olurlar ama ya karşılaşamayanlar, ya onlar!! Düşünsenize ilk beyaz atlı prens adayının kara şövalye çıktığını, tamamdır, bitmiştir olay.. İlk olan tek olmayacaktır çünkü, masal başlarken yanlış başlamıştır ki nasıl doğru sonu bulsun! 

Ama ama biz vazgeçmeyiz yine de gelsin bi umut, umutsuz bekleyiş!! 

* Kara şövalyelere aşık olunur genelde! Aşkın gözü kördür!
** Aşık olmayı mı beklesek yoksa huzur ve mutluluğu mu bilemedim!
*** Hem aşk hem huzur aynı anda olmuyor canım kusura bakma!
**** Ben iyice bipolarlaştım bu da bir gerçek! 
***** Dur hele dur, bi sakin!
****** Monologlara da başladım artık vay halime!


Paylaş

İnstagram

Instagram

Son Tweetler

İzleyiciler